Hayli kalabalık olan Ankara, bugün Kuğulu Park'ta olacakları biliyormuşçasına soğuğunu insanların yüzüne daha da sert vuruyordu. Kütahya'dan başkente gelen Türkan bu devasa şehrin içinde kaybolma korkusu ile yürümeye başladı. "Hıııığğğrrkk, şlap." ayağının dibine tükürülen bi balgam. Midesini bulandırsa da ufak bi sitem edip devam etti yoluna.
Türkan bi yandan hala böyle iyi kalpli insanların olmasına sevinirken, diğer yandan da ne olursa olsun kadının yaptığı iyiliğin arkasındaki menfaate hafiften de olsa bozulmuştu.
Üzerinde 'Ev Yemekleri' yazan bi tabela vardı. Tabelanın ışıklı olması Türkan'ın dikkatini çekmişti. İçeriye girdi. Kasadaki kadının güler yüzü sayesinde kendini güvende hissedip bir porsiyon kapuska ve pirinç pilavı istedi. Karnını doyururken Türkan'ın aklına Esma Kamallı, Şeyda Bak, Gamze Pehlivan, Özgecan Aslan ve Sevda Yetişir gibi bu coğrafyada şiddet ve tecavüze maruz kalarak can veren kadınlar geldi. Burada anaç duygularını gizleyip soğukkanlı ve umursamaz olması lazımdı Türkan'ın. Çünkü Türkan'ın annesi oğlu Seyit'in şehit haberinden sonra kızının da ölüm haberini alırsa yaşama dair tüm hevesini kaybedip kendine zarar verebilirdi.
Gazi Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü öğrencisi olan Türkan, bu pesimistliği bir kenara bırakıp yaşayacağı güzel günlerin hayalini kurmaya daldı. Bu sırada güler yüzlü lokanta sahibi :
- Yemeğin soğuyor kızım yesene hadi! dedi en safiane haliyle.
Aynı güler yüzlülük ile 'Peki sağolun efendim' diyerek pilavı kaşıklamaya başladı Türkan. Kapuska annesinin yaptığı kadar güzel olmasa da karnını doyurabilirdi. Yemek bittiğinde ücreti ödemek için kasaya doğru yol alan Türkan'a lokanta sahibi :
- Belli buralara ilk gelişin, öğrencisin herhalde. Hadi bu seferlik benden olsun ama edindiğin dostlarına, arkadaşlarına da anlat burayı.
Türkan bi yandan hala böyle iyi kalpli insanların olmasına sevinirken, diğer yandan da ne olursa olsun kadının yaptığı iyiliğin arkasındaki menfaate hafiften de olsa bozulmuştu.
Frida Kahlo baskılı bez çantasını sırtına astı. Sağ tekeri kırık valizin çubuğunu, sanki çocuğunu okula götürürken ona zarar gelmesin diye elini sımsıkı tutan tedirgin bi anne gibi tuttu. Ve lokantadan çıktı. Sosyal medyadan tanıştığı ve kendisiyle aynı bölümün öğrencisi olan Sedef ile Kuğulu Park'ta buluşacaklardı. Türkan'ın ona buna sora sora vardığı Kuğulu Park'ta, Sedef ile sarılıp öpüştüler.
Sedef :
Sedef :
- Bu gece bende kal sohbet ederiz hem biraz, yarında fakülteyi gezdiririm sana ne dersin?
dedi. Türkan oldukça memnun olacağını ifade eder etmez yanlarına bir Cabrio 964 yanaştı. Gelen Sedef'in sevgilisi Mustafa'ydı.
Devam Edecek ...
Editör : İrem Türelik
Yorumlar
Yorum Gönder