Ayşe cümlesini bitiremeden telefonun başında gururlu bir erkek sesi belirdi. Şüphesiz bu Türkan'ın babası Muhsin'den başkası değildi.
" Kızım, yavrum nasılsın, iyi misin, bi derdin bi sıkıntın var mı? Bak para falan lazım olur ara beni, hemen halledeyim olur mu güzel gülüşlüm? " dedi.
Türkan ise " Teşekkür ederim baba sağol. Ben gayet iyiyim burada, her şey çok güzel. Anneme de selam söyleyin, ellerinden öpüyorum. " dedi.
Telefon kapandı. Türkan gözlerini kapatıp yarının planını yapacaktı ki, Sedef ellerinde tabaklarla içeriye girip 'Ben geldim. Yemekler hazır, hadi yiyelim de muhabbet ederiz biraz saat geç olmadan.' dedi. Türkan uzandığı yerden kalkıp masaya oturdu. Sedef'in ellerinden maharet akıyordu resmen. Leziz yemekler yenildi. Karınlar doyuruldu.
Türkan:
- Bu işin misafiri falan kalmadı vallahi. Artık bende işin bi tarafından tutucam.
Diyerek masayı toplayıp boşları mutfağa götürdü. Çayı demleyip geldi. Sedef camı açıp sigarasını yakmıştı. Türkan'a da uzattı. Bir dal da Türkan aldı kendine. Yaktı ve derin bir iç çekişle, geceyi sarpa saracak muhabbetin ilk cümlesi döküldü Sedef'in ağzından :
- Görüyor musun Türkan, bu odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşıyorum burda bilmiyorum. Aslında yaşıyor muyum, onu da bilmiyorum. Kötü bi resim asarım diye hiç resim asmadım bu duvarlara ve nihayetinde böyle anlamsız biri oldum.
Türkan yanıtladı:
- Neden böyle düşünüyorsun ki? Sen çok iyi bi kızsın, harika bi erkek arkadaşın var ve çok mutlusunuz. Ne kadar da güzel. Bi insan daha ne ister ki ?
Sedef küçümseyici bi ifadeyle gülümsedi:
- O kadar kolay değil işte Türkan. Ben her gün gülmekten sıkıldım. Yapmacık suratlara nefes almaktan bıktım. Ben artık dudakları değil de gözleri gülen bi insan olmak istiyorum ama olmuyor yapamıyorum.
Türkan anlamsız karşıladığı bu dizili nedenleri şu soruyla göğsünde yumuşattı:
- Neyin eksik Sedef bi baksana Allah aşkına. Tatlı mı tatlı bi evin var ki bu bir çok genç kızın hayali. Ailenin baskısı altında kalıp tıp ya da mühendislik okuyacağına hayalin olan bölümü okuyorsun ve daha bir çok güzel şey işte. Hala ne istiyorsun hayattan? Kader seni memnun etmek için daha ne yapsın?
Sedef ağlamaklı oldu rimeli akıp da yüzü mahvolmasın diye gözyaşlarını büyük bir çabayla tutup:
" Kızım, yavrum nasılsın, iyi misin, bi derdin bi sıkıntın var mı? Bak para falan lazım olur ara beni, hemen halledeyim olur mu güzel gülüşlüm? " dedi.
Türkan ise " Teşekkür ederim baba sağol. Ben gayet iyiyim burada, her şey çok güzel. Anneme de selam söyleyin, ellerinden öpüyorum. " dedi.
Telefon kapandı. Türkan gözlerini kapatıp yarının planını yapacaktı ki, Sedef ellerinde tabaklarla içeriye girip 'Ben geldim. Yemekler hazır, hadi yiyelim de muhabbet ederiz biraz saat geç olmadan.' dedi. Türkan uzandığı yerden kalkıp masaya oturdu. Sedef'in ellerinden maharet akıyordu resmen. Leziz yemekler yenildi. Karınlar doyuruldu.
Türkan:
- Bu işin misafiri falan kalmadı vallahi. Artık bende işin bi tarafından tutucam.
Diyerek masayı toplayıp boşları mutfağa götürdü. Çayı demleyip geldi. Sedef camı açıp sigarasını yakmıştı. Türkan'a da uzattı. Bir dal da Türkan aldı kendine. Yaktı ve derin bir iç çekişle, geceyi sarpa saracak muhabbetin ilk cümlesi döküldü Sedef'in ağzından :
- Görüyor musun Türkan, bu odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşıyorum burda bilmiyorum. Aslında yaşıyor muyum, onu da bilmiyorum. Kötü bi resim asarım diye hiç resim asmadım bu duvarlara ve nihayetinde böyle anlamsız biri oldum.
Türkan yanıtladı:
- Neden böyle düşünüyorsun ki? Sen çok iyi bi kızsın, harika bi erkek arkadaşın var ve çok mutlusunuz. Ne kadar da güzel. Bi insan daha ne ister ki ?
Sedef küçümseyici bi ifadeyle gülümsedi:
- O kadar kolay değil işte Türkan. Ben her gün gülmekten sıkıldım. Yapmacık suratlara nefes almaktan bıktım. Ben artık dudakları değil de gözleri gülen bi insan olmak istiyorum ama olmuyor yapamıyorum.
Türkan anlamsız karşıladığı bu dizili nedenleri şu soruyla göğsünde yumuşattı:
- Neyin eksik Sedef bi baksana Allah aşkına. Tatlı mı tatlı bi evin var ki bu bir çok genç kızın hayali. Ailenin baskısı altında kalıp tıp ya da mühendislik okuyacağına hayalin olan bölümü okuyorsun ve daha bir çok güzel şey işte. Hala ne istiyorsun hayattan? Kader seni memnun etmek için daha ne yapsın?
Sedef ağlamaklı oldu rimeli akıp da yüzü mahvolmasın diye gözyaşlarını büyük bir çabayla tutup:
Devam Edecek ...
Editör : İrem Türelik
Yorumlar
Yorum Gönder