#Süpertaj Nerde Lan!

Hayli öfkeli olduğumu dile getirmekte fayda var. Çünkü bu yazı öyle tatliş şeyler barındırmıyor. Aksine aylar süren bi uğraş ve sonucunu gözler önüne sereceğim.

Bildiğiniz gibi Boş Meşgale'de '#Süpertaj' adında bir format var. İsim babalığından içerik üreticiliğine dek tamamı bana ait olan bu formattan hem ben hem de okuyucular keyif alıyor. Bu sebeple elimden geldiğince '#Süpertaj' çatısı altında güzel işler yapmaya çalışıyorum.


Sitenin ve yazdıklarımın yeni yeni müptelası olmuş tazecik okurlar için '#Süpertaj' nedir bi açıklayayım.

#Süpertaj: Tanışmaya meylettiğim kişilere ulaşıp onlara hayatın içinden ve uzmanlık alanlarından ibaret olan soruları yönelttiğim şahsa özel bi tuhaf format.

Boş Meşgale semalarında bugüne dek 4 adet #Süpertaj yayınlandı. Son #Süpertaj 3 Haziran Pazar günü yazar, radyo programcısı Selcan Aydın ile geldi. Sonrasında yaz boyunca 'Türkan' hikayesi huzurlarınızdaydı ve ardından bugünü dahi kapsayan 22 haftalık devasa bir fikstür oluşturmuştum.

Türkan'ı 10 bölümü ile kazasız belasız yayınladıktan ve 22 haftalık serüveni de misler gibi tamamladıktan sonra bir #Süpertaj furyası hayal ediyordum. Eylül ayından itibaren #Süpertaj için konuk arayışına girdim. Yaklaşık yirmiye yakın kişiyle görüştüm, kimileriyle yüz yüze geldik, bazılarıyla sosyal medya üzerinden konuştuk ve dahası. Sonuç itibariyle olumlu, olumsuz ve beklemede olarak kategorize etmemiz gerekirse 25 kişi ile iletişim halindeydim.

Ancak çoğuna hayli kızgın ve kırgınım. Fakat hukuksal problemler yaratacağından isimlerini veremiyorum. Öyle ki henüz reşit sayılmadığımdan ve Ankara'da bi dayım olmadığından zaar bu riske girmeye de korkuyorum. Kaldı ki sayfam hala Google tarafından askıda olup incelenmekte o yüzden kişilerin isimlerini veremeyeceğim. Üzgünüm :(

Ama suç bende değil beni böyle tutsak gibi korka korka konuşturtan kaide ve paranın kuvvetinde. Anlayana.

Beşiktaş'ta kendisine rast geldiğim bi kafede projeyi anlatınca 'hayhay, süper olur. sen soruları yolla maile ben cevaplarım.' söyleminde bulunan fakat bir daha menajeri dahil hiçbir kanalla kendisine ulaşamadığım ***** ***** ********'e

İlk başta soruları görünce 'vay be. kardeşim sorular efsane olmuş. inan ki böyle beklemiyordum. hayatımda ki ilk röportajımı sana vericem. çok güzel olucak.' demesine rağmen sonrasında telefon numarasını değiştirmesiyle birlikte beni de saf dışı bırakan ardından ofisine gitmeme rağmen kendisini her türlü benden geri çeken ******'ye

Henüz yeni yeni tanınmaya başlamışken kendisine teklif götürdüğümde 'şu sıralar işlerime odaklanmam gerekiyor. kasım ayında yeniden konuşalım.' diyen ancak geçen kasım ayından itibaren mesajlarıma sürekli görüldü atıp bırakan ***** ***********'na

Menajeri ile konuşmaya çalışırken ölümüne dikkatle seçtiğim kelimelere rağmen bi reddetmeyi bile layıp görmeyip engeli çakan ****** ******e

Basın - Yayın işlerinden sorumlu ekip çalışanlarına ulaştığım vakit 'vay be. sağlam proje. ben hemen iletiyorum. seni mutlaka aricaz kardeşim.' demelerine rağmen geri dönüş yapmayan ve benim de ulaşamadığım *** *** ve ***** *****'e

Yahu bak ne güzel mecliste İngilizce Öğretmenliği mezunu genç bir milletvekili var. Partisi önemli değil, hem genç olduğu için derdimizden de anlar düşüncesiyle iki danışmanına da görüşme talep ettiğimi söylesem de 'size yanıt vereceğiz, şu sıralar çok yoğunuz' söylemiyle teklifimi reddeden 27. Dönem İstanbul Milletvekili ******* *****'a

Mesajlarımı görmesine rağmen cevap vermeyen Filmler ve Filimler kanalının sahibi **** *******'ya

Kendini iyi hissetmediğinden ötürü soruları cevaplamayıp sektöre dair hiçbir şey konuşmak istemediğinden beni aylardır bekleten ***** ******'a

Başında teklifimi hemen kabul edip sonrasında yaklaşık 8 veya 9 hafta boyunca bi türlü müsait olamayan ve 'beni darladın' diyerek kendini geri çeken *** *********'na

Menajeri ve PR Çalışanı tarafından hayli güzel muameleye uğramama rağmen mesajlarıma son zamanlarda görüldü yapıp geçenlerde 'dönüş yapacağız' ibaresiyle beni başından savuran ******** *****'e

***** ****'ye, *** *******'e, ******'e, ***** *****'e, **** *****'ye, *******'e, *** *****'a, **** ****'e, **** ********'a, *****'e ve dahası bi dolu isme kırgınım, üzgünüm, dargınım.

Bilmekteyim ki kendilerine beslediğim bu nahoş duyguları umursamayacaklar. Ancak hayalleri ve idealleri uğruna çaba sarf eden genç bi yazarın hislerine haksızlık etmek hiçbirinize yakışmadı.

Kaldı ki umarım dışarıdan sizi mükemmel ve kusursuz gören hayranlarınız bu yazıyla bi nebze de olsa derdimi anlarlar.

Dipnot: Röportaj vb. gibi bu işlerde paranın konuştuğu aşikar. Ben bi lise öğrencisi olduğumdan karnımı anca doyururken haliyle kişilere #Süpertaj için para verebilecek konumda değilim. Ancak empati yapıyorum ve ben o konumda olsaydım üstelik genç ve hevesli bi çocuk benimle güzek bi proje yapmak isteseydi para almazdım. Fakat gariptir ki benden 1.000 lira isteyip ancak o koşulda #Süpertaj yapacağını söyleyen biri bile var. A hayır, onun adını vermeyeceğim. Çünkü gün gelince ünü sönecek ve tekrardan gündeme gelmek için kendisiyle #Süpertaj yapmamı isteyecek :)

Bilginiz olsun ki olaylar elbette bu kadarıyla sınırlı değil. Ancak ifade ettiğim gibi Ankara'da bi dayım olmadığından zaar ve henüz reşit olmadığım için ayrıca sayfam hala Google tarafından askıda olup incelendiği için susmak zorundayım.

İlerleyen günlerde paylaşacağım #Süpertaj furyası ile minimum 8 haftalık bi yolculuğa çıkacağız. İsimleri sonra açıklayacağım.

O vakte dek kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın efenim.
Baay Coooy.

Yorumlar