Merhabalanzi. O kadar özlemişim ki sormayı. Birilerinden bir şeyler öğrenmeyi, insanların değinemediği yerlere paldır küldür girmeyi. Üstelik #Süpertaj tam olarak bunları ve daha fazlasını kapsardı. Tüm güzellikler içindi. Evet, biliyorum. Epey uzun bir ara vermiştim #Süpertaj işine. Fakat eskisinden daha iyiyim. En azından böyle olduğunu düşünüyorum.
Ve furyama mükemmel bir insanla devam ediyorum. Ona yazdığım günden itibaren tıpkı bir abi gibi yanımda ve destekçim olan, her daim samimi cevaplarıyla beni ümit deposu yapan, genç mühendis Kerem Deveci iki gözümün çiçeği #Süpertaj'ın sekizinci bölüm konuğu.
1- Abi öncelikle Boş Meşgale semalarına Hoşgeldin. İlk soru tahmin edilesi. Hayli spontane. Kerem Deveci kimdir? Nasıl bir insandır? Neler yapar? Ne işle uğraşır? Bize biraz kendinden bahseder misin?
Hoşbulduk kardeşim. Açıkçası biri hakkında yorum yapmak ne kadar kolay ise kendinden bahsetmek bir o kadar zor. Aslında standart bir Türk genciyim. Sadece araştırmayı çok severim ve araştırdığım konuların gerçekleşmesi için eyleme geçerim.
2- Metrobüslerin geçişi esnasında oluşan rüzgarı yakalayarak geliştirdiğin bir proje var. Bu rüzgarın elektrik enerjisi üretebileceği konusunda fikir sahibiyim. ENLİL adını verdiğin projeni bir de senden dinlemek isteriz açıkçası. Tam olarak nedir bu ENLİL?
Karayolları, metrobüs vb. ulaşım hatları, yüksek katlı konutlar dahil şehrin tüm imkanlarını kullanarak yerleştireceğimiz solar panel destekli, hibrit dikey eksenli rüzgar türbini ile hem taşıtların oluşturduğu hem de doğal rüzgarları kullanarak enerji üretirken, aynı zamanda üzerine yerleştireceğimiz sensörler ve IOT platformu ile şehir içi sıcaklık, nem, rüzgar, CO2 ölçümü yapacaktır. Yapılan ölçümler ile karbon ayak izi haritasını çıkartıp şehrin konforunu sağlarken, deprem izleme istasyonu ile de olası İstanbul depreminin tahminlerine bilgi sağlayarak şehrin güvenliğine de katkıda bulunmuş olacaktır. Üreteceğimiz enerjiden, yaptığımız ölçümlere, şehre kazandırdığımız her bilgi ve datayı isteyen herkes geliştireceğimiz mobil uygulamadan ulaşabilecek ve anlık olarak takip edebilecektir.
3- ENLİL türbinleri aynı zamanda ifade ettiğin gibi şehir içi sıcaklığı, nemi ve karbondioksit oranını ölçecek. Ayrıca ücretsiz Wİ-Fİ hizmeti de sağlayacak diye biliyorum. Bu projenin patlama noktası ne oldu? Yani uzun yıllar hayalin olan bir şey miydi? Yoksa anlık bir gelişim mi söz konusu? Kaba tabirle bir ilham sonucu mu oldu her şey yoksa emeklerinin karşılığını ENLİL ile mi alıyorsun?
Benim bir çok farklı projem var. Aslında sürekli bir deftere not alırım ama ENLiL biraz spontane oldu. Metrobüs ile seyahat ederken, kapıların yanında bulunan tahliye kapaklarının hareket ettiğini gördüm ve o an dedim ki 'Ben bu rüzgarı kullanırım.' Patlama noktası olarak sosyal medya hesaplarımda paylaşım yapıyordum, organik olarak tüm dünyaya yayıldı. Ekstra bir çaba sarf etmedim veya reklam vermedim.
4- Geliştirdiğin projeyle gündeme gelen - ve iyi ki de gelen :) - genç bir mühendis olsan da burada tüm sorular buna yönelik değil. Mesela koyu bir Göztepe taraftarısın. Bunu görebiliyorum paylaşımlarından. Futbolla aranın iyi olması ile bağdaştırabilir miyiz bunu? Ya da yalnızca izleyen tayfada mısın? Ve Göztepe'yi anlatmanı istesem neler söyleyebilirsin?
Göztepe'yi anlamak için maçına gitmelisin, buradan anlatılabilecek bir şey değil ve rakip takımın taraftarlarının bile hayran kaldığı bir taraftarımız var. Amatör lige düşünce 'isyan' marşını besteleyen ve Süper Lig'e çıktığında hep bir ağızdan söyleyecek kadar adanmış bir sevda GÖZ GÖZ.
5- Gerçek bir at sevdalısı olduğun gözden kaçmıyor. At Sevdalısı? O nasıl bir tabirse artık :) Soru şöyle: At denilen canlı Kerem Deveci için ne anlam ifade ediyor? Nereden gelmekte bu denli safiane sevgi?
At sevdası belki gelenekseldir. Çerkes-Abhaz kültüründe çok önemlidir. Tabi 'Leyla ile Mecnun' dizisini de unutmamak gerek :)
6- Biraz daha derine ilişkin sorulara geçiyoruz. Ve şöyle soruyorum abi. Günlük olmazsa olmaz bir rutinin yani bunu yapmadan günü kapatmam dediğin bir olayın var mıdır?
Araştırma kesinlikle yaparım ve tek konuya odaklanmam. Biyoloji, Fizik, Kimya veya büyük işler yapmış insanların hayatlarını incelerim.
7- Ölmeden önce mutlaka yapmam lazım dediğin bir şey?
Köy Enstitüleri'ni yine açabilmek.
8- Ben düzen takıntısıyım. Örneğin tüm kitaplarım hizalı olmalıdır. Hatta okul arkadaşlarım bu huyumu bildiğinden masamda duran kitaplarla oynayarak beni çileden dahi çıkarabilirler. Senin de böyle alışılmışın dışında, tuhaf sayılabilecek takıntı veya hobilerin var mıdır? Varsa nelerdir?
Ağız şapırtısı inanılmaz sinirlendirir beni ve başladığım işi bitirmeden yerimden kalkamam. Bu bazen can sıkıcı olabiliyor.
9- En son izlediğin film nedir? Ve bu film sana ne kattı, senden ne götürdü?
Fantastik Canavarlar'ı izledim. Hayatımdan iki saatimi götürdü.
10- Kendine rol, model seçtiğin biri var mı? Varsa kim ve ne sebeple onu seçtin?
Tek bir insan yok. Geçmişte inanılmaz insanlar var. Hepsinin bazı yanlarını almak isterim. Atatürk zaten en başta gelir ama daha çekirdeğe inersek dayılarım ve babamdır.
11- Gayrı sona geldik. Bu keyifli sohbet için ben çok teşekkür ederim. Senin, hakkında veya hakkımda söylemek istediklerin varsa buyur lütfen. Söz sende.
Asıl ben teşekkür ederim kardeşim. Sadece para odaklı başarıya odaklanmayın, insanların size yüklediği rolleri yaşayacağım diye de hayatınızı harcamayın. Çok güzel değerlerimiz var; Canan Dağdeviren, Oktay Sinanoğlu, Aziz Sancar ve daha niceleri. Bu insanlar ne diyor bir bakın. En önemlisi ise fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olun. Gerisi bir şekilde geliyor.
Ve furyama mükemmel bir insanla devam ediyorum. Ona yazdığım günden itibaren tıpkı bir abi gibi yanımda ve destekçim olan, her daim samimi cevaplarıyla beni ümit deposu yapan, genç mühendis Kerem Deveci iki gözümün çiçeği #Süpertaj'ın sekizinci bölüm konuğu.
1- Abi öncelikle Boş Meşgale semalarına Hoşgeldin. İlk soru tahmin edilesi. Hayli spontane. Kerem Deveci kimdir? Nasıl bir insandır? Neler yapar? Ne işle uğraşır? Bize biraz kendinden bahseder misin?
Hoşbulduk kardeşim. Açıkçası biri hakkında yorum yapmak ne kadar kolay ise kendinden bahsetmek bir o kadar zor. Aslında standart bir Türk genciyim. Sadece araştırmayı çok severim ve araştırdığım konuların gerçekleşmesi için eyleme geçerim.
2- Metrobüslerin geçişi esnasında oluşan rüzgarı yakalayarak geliştirdiğin bir proje var. Bu rüzgarın elektrik enerjisi üretebileceği konusunda fikir sahibiyim. ENLİL adını verdiğin projeni bir de senden dinlemek isteriz açıkçası. Tam olarak nedir bu ENLİL?
Karayolları, metrobüs vb. ulaşım hatları, yüksek katlı konutlar dahil şehrin tüm imkanlarını kullanarak yerleştireceğimiz solar panel destekli, hibrit dikey eksenli rüzgar türbini ile hem taşıtların oluşturduğu hem de doğal rüzgarları kullanarak enerji üretirken, aynı zamanda üzerine yerleştireceğimiz sensörler ve IOT platformu ile şehir içi sıcaklık, nem, rüzgar, CO2 ölçümü yapacaktır. Yapılan ölçümler ile karbon ayak izi haritasını çıkartıp şehrin konforunu sağlarken, deprem izleme istasyonu ile de olası İstanbul depreminin tahminlerine bilgi sağlayarak şehrin güvenliğine de katkıda bulunmuş olacaktır. Üreteceğimiz enerjiden, yaptığımız ölçümlere, şehre kazandırdığımız her bilgi ve datayı isteyen herkes geliştireceğimiz mobil uygulamadan ulaşabilecek ve anlık olarak takip edebilecektir.
3- ENLİL türbinleri aynı zamanda ifade ettiğin gibi şehir içi sıcaklığı, nemi ve karbondioksit oranını ölçecek. Ayrıca ücretsiz Wİ-Fİ hizmeti de sağlayacak diye biliyorum. Bu projenin patlama noktası ne oldu? Yani uzun yıllar hayalin olan bir şey miydi? Yoksa anlık bir gelişim mi söz konusu? Kaba tabirle bir ilham sonucu mu oldu her şey yoksa emeklerinin karşılığını ENLİL ile mi alıyorsun?
Benim bir çok farklı projem var. Aslında sürekli bir deftere not alırım ama ENLiL biraz spontane oldu. Metrobüs ile seyahat ederken, kapıların yanında bulunan tahliye kapaklarının hareket ettiğini gördüm ve o an dedim ki 'Ben bu rüzgarı kullanırım.' Patlama noktası olarak sosyal medya hesaplarımda paylaşım yapıyordum, organik olarak tüm dünyaya yayıldı. Ekstra bir çaba sarf etmedim veya reklam vermedim.
4- Geliştirdiğin projeyle gündeme gelen - ve iyi ki de gelen :) - genç bir mühendis olsan da burada tüm sorular buna yönelik değil. Mesela koyu bir Göztepe taraftarısın. Bunu görebiliyorum paylaşımlarından. Futbolla aranın iyi olması ile bağdaştırabilir miyiz bunu? Ya da yalnızca izleyen tayfada mısın? Ve Göztepe'yi anlatmanı istesem neler söyleyebilirsin?
Göztepe'yi anlamak için maçına gitmelisin, buradan anlatılabilecek bir şey değil ve rakip takımın taraftarlarının bile hayran kaldığı bir taraftarımız var. Amatör lige düşünce 'isyan' marşını besteleyen ve Süper Lig'e çıktığında hep bir ağızdan söyleyecek kadar adanmış bir sevda GÖZ GÖZ.
5- Gerçek bir at sevdalısı olduğun gözden kaçmıyor. At Sevdalısı? O nasıl bir tabirse artık :) Soru şöyle: At denilen canlı Kerem Deveci için ne anlam ifade ediyor? Nereden gelmekte bu denli safiane sevgi?
At sevdası belki gelenekseldir. Çerkes-Abhaz kültüründe çok önemlidir. Tabi 'Leyla ile Mecnun' dizisini de unutmamak gerek :)
6- Biraz daha derine ilişkin sorulara geçiyoruz. Ve şöyle soruyorum abi. Günlük olmazsa olmaz bir rutinin yani bunu yapmadan günü kapatmam dediğin bir olayın var mıdır?
Araştırma kesinlikle yaparım ve tek konuya odaklanmam. Biyoloji, Fizik, Kimya veya büyük işler yapmış insanların hayatlarını incelerim.
7- Ölmeden önce mutlaka yapmam lazım dediğin bir şey?
Köy Enstitüleri'ni yine açabilmek.
8- Ben düzen takıntısıyım. Örneğin tüm kitaplarım hizalı olmalıdır. Hatta okul arkadaşlarım bu huyumu bildiğinden masamda duran kitaplarla oynayarak beni çileden dahi çıkarabilirler. Senin de böyle alışılmışın dışında, tuhaf sayılabilecek takıntı veya hobilerin var mıdır? Varsa nelerdir?
Ağız şapırtısı inanılmaz sinirlendirir beni ve başladığım işi bitirmeden yerimden kalkamam. Bu bazen can sıkıcı olabiliyor.
Fantastik Canavarlar'ı izledim. Hayatımdan iki saatimi götürdü.
10- Kendine rol, model seçtiğin biri var mı? Varsa kim ve ne sebeple onu seçtin?
Tek bir insan yok. Geçmişte inanılmaz insanlar var. Hepsinin bazı yanlarını almak isterim. Atatürk zaten en başta gelir ama daha çekirdeğe inersek dayılarım ve babamdır.
Asıl ben teşekkür ederim kardeşim. Sadece para odaklı başarıya odaklanmayın, insanların size yüklediği rolleri yaşayacağım diye de hayatınızı harcamayın. Çok güzel değerlerimiz var; Canan Dağdeviren, Oktay Sinanoğlu, Aziz Sancar ve daha niceleri. Bu insanlar ne diyor bir bakın. En önemlisi ise fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olun. Gerisi bir şekilde geliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder