Engelsiz Yazar ile #Süpertaj 11

Kıymetli dostlar yepisyeni bir #Süpertaj bölümüne daha hoşgeldiniz. Bu bölümde konuğum kitabı 'Âşikâr' ile geleceğine bi yol çizmeye çaba gösteren genç kardeşim yazar Ömer Faruk Morkoç.

O halde buyrunuz efenim.

1- Değişmez ritüellerden biridir ki konuk kendisini tanıtır. E o halde sormuş olalım. Ömer Faruk Morkoç kimdir, nedir, nasıl biridir, neler yapar?

Ömer Faruk Morkoç 18 yaşında bir lise talebesidir. Bu hayatta çok şeyler başarmış ve engellere karşı gelmiştir. Okur, yazar, söyler ve her daim güler.

2- 7 yaşında elem bi trafik kazası geçirdin ve bu kazadan zaar tekerlekli sandalyeye mahkum kaldın. Şimdilerde genç ve yakışıklı bi adamsın. Hayat seni hangi yollardan geçirdi, ne tür zorluklar yaşadın?

2007 yılında 7 yaşında iken geçirmiş olduğum trafik kazası nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlı kaldım. Çok şeyler yaşadım. Anlayamayacağım şeyler de oldu ama ben bu olanlar sayesinde bu kadar güçlüyüm.

3- İnternet aleminde bi videoda annene rastladım. Havva Teyze, pamuk gibi sıcacık bir insan gördüğüm kadarıyla. Pekala engeller ile dolu bu serüveninde nasıl yardımı dokundu sana? Aranızdaki samimiyeti ve bağlılığı nasıl anlatabilirsin?

Hani derler ya "Benim annem bir melektir." diye. İşte benim annem o cümlenin ete kemiğe bürünmüş hali. Eğer o olmasaydı ben bu kadar güçlü olamazdım ve hiçbir şeyi başaramazdım.

4- Bi hayalin var senin. İnsanlara engellilerin de bi şeyler başarabileceğini, yazabileceğini göstermek istiyorsun. Bu dürtü sende nasıl meydana geldi? Yani ne oldu da ben yazmalıyım dedin?

Ben 9 yaşında iken bir yarışmaya katıldım. Şiir yarışmasıydı. Yarışmaya katılım sağladığımda diğer katılımcılar biz normal halimizle böyle yarışmalara zor katılıyoruz senin katılman gereksiz demişlerdi. Ben o yarışmada birincilik aldım ve orada başladı bu amaç.

5- Aslına bakılırsa bu #Süpertaj'ı yapma sebeplerimden birisi de biraz da olsa farkındalık yaratabilmek. Yaşadığın çevre olsun, İstanbul veya Türkiye geneli olsun sence engellilere bakış açısı nasıl? Yani yardıma muhtaç olduğunuz vakitlerde size acıyanlardan rahatsızlık duyuyor musunuz? Veya ülkede sen ve senin gibi engelli dostlarımıza verilen değer ve kıymet ne derecede?

İnsanlar yavaş yavaş bizlere alışıyorlar. Bu kadarla kalmayacak ama kendimizi tüm dünyaya kabul ettireceğiz.

6- 'Âşikâr' adında bi kitap yazdın. Bu kitabın 45 bin satması durumunda tedavi masrafların karşılanacak ve yürüyebileceksin. Bu mükemmel bi olay. Ve dilerim o rakama ulaşabiliriz. Sözü burda sana bırakmak istiyorum. Bizlere Âşikâr'dan ve başarmak istediğin projeden bahseder misin lütfen?

Âşikâr kitabı bir hayal ürünüdür. Yani bir hayalin peşinde yazılmış bir kitap. Kimine göre umut, kimine göre amaç bana göre ise araç. Tedavim için çıkarmadım bu kitabı aslında bunun tedaviye vesile olacağı aklıma bile gelmemişti. Sayesinde belki de ayağa kalkacağım.

7- Bilmem bilir misin ama Boş Meşgale'de sorular arası uyum aranmaz. Çünkü birden tuhaf sorularla karşılaşabilirsin. Mesela en son neye güldün? Ama böyle baya sağlam kahkaha tufanına boğulduğun bi an istiyoruz.

Yeni tanıştığım birisi bana bu haldeyken nasıl bu kadar çok gülüyorsun demişti. Ona baya bir gülmüştüm.

8- Her gün yapmadan uyumadığın bi şey?

Hayal kurmak.

9- Yapmadan ölürsem gözüm arkada kalır dediğin bi şey?

Ayağa kalkıp anneme doyasıya sarılmak.

10- En son hangi kitabı okudun ve sana ne kattı?

Oğuzhan Uğur'un 67 kitabı. Çok keyif alarak okudum. Hayat görüşümü arttırdı diyebilirim.

11- Gayrı sona geldik. Bu keyifli sohbet için ben çok teşekkür ederim. Senin, hakkında veya hakkımda söylemek istediklerin varsa buyur lütfen. Söz sende.

Ben kendimden bahsetmekten hoşlanmam aslında ama şunu söyleyebilirim ki insanlar beni tanıyacak ve bizim gibileri anlayacak...