Hani öyle her şeyin de düzeltmeye değer olmadığı bir yerde duranlar, bir kahvaltıda dahi düşünmekten çayını soğutanlar, ara ara böyle sebepsiz yere çok sağlam darp edilmenin kendisine iyi geleceğine inananlar, gözlerini parlatan şeyler için savaşmamak gibi bir korkaklık göstermek yerine cesurca mücadele verenler, her şey ellerinden dökülüp giderken bir tek onu dikkatle ve defaatle tutanlar, bir takım olaylar neticesinde akıl ve ruh sağlığını yitirse dahi 'E olsun canım, en azından tecrübe oldu.' diyebilenler, bu yaşam denenin her merhalesinde en az bir hatta çoğu zaman pekçe belirsizlik olduğunu bilenler ve sevseydi böyle yapmazdı ama sevmeseydi de böyle yapmazdı ikileminde kalanlar; Boş Meşgale'ye hepiniz hoş geldiniz.
Çıkarı bittiğinden giden eski dostlarımızın öylece oturup sonsuza dek yaralarımıza bakacağımızı sandıkları, kalbinin sesine kulak verebilme yetisine sahip olup sevmek kadar sevilmeyi de önemsemekle isteklerini direkt olarak açıklayabilen insanların da mevcut oldukları ve her tercihin de evvela bir vazgeçiş olduğu yerlerden herkese merhabalar.
Yine hiç şüphesiz bazı bazı travmalara ve sayısız kötüce olaya ev sahipliği yaptığı gibi nadiren letafet içeren duygu ve düşleri de bünyesinde barındıran bir yılın son gününde tüm yaşanılanları göğüste yumuşatılmasının peşi sıra hayli kararlı biçimde hedefe güdümlü olduğundan havada süzülen bir futbol topunun seyrini sefa eylermişçesine oturup tefekkür ettim. Söz konusu derinlikli içsel mülahazalarımdan elbette tam anlamıyla tadı çıkarılamadan geçen gençliğim, içime attıklarım ki buna çeşitli katkı maddeleriyle bezenmiş sağlıksız gıdalar da dahil, neyselerim ve keşkelerim galip çıktı.
Üstelik tam da bu noktada bunca detaylı düşünmenin yaşam enerjimi ciddi manada tüketmekle gayrı kendi kendime durmak için yalvardığım gerçeğiyle sarsıldım. Zira bize neyin iyi gelebileceğini anlama çabamız belki bütün bir ömrümüzü meşgul edecek. Hoş, bu görece sahih de bir meşgaledir ancak bunca şeyin farkında olmaktan kaynaklı da bir tarafımız hep boşluk hissiyle kalacak. Öyle ki zaman zaman o boşluğu bir insanın dahi dolduramayacağına kanaat getirecek ve gün gelince belki hem sevilmeye hem de sevememeye ayrı ayrı üzüleceğiz.
Ancak ben hâlâ sanki çok da haddimeymiş gibi birine hayat tavsiyesi verirken aslında geçmişteki hatalarımdan doğan sonuçları anlatıyor olduğumu idrakimi de heybeme koyarak ömür yelpazeme gönül yorgunluğu değil de iç huzur sipariş edebileceğimi sandığım bir arayışın tam orta yerinde çok da cüretkar olmadığına inandığım belirli masumane talepleri aciz kullarından değil de bir deyişe göre vermeyi istemeseydi istemeyi vermeyecek olan yüce mevladan niyaz ediyorum.
Kavgalardan, tartışmalardan, gürültülerden, uyuşmazlıklardan, anlaşmazlıklardan öylesine yoruldum ve usandım ki gayrı daha barışçıl, daha sakin, daha uzlaşmacı bir ömür istiyorum. Evet, hiç şüphesiz bazı hatalar yaptım ama bunun bedelini yeri geldiğinde dostluklarım ve yeri geldiğinde ise kayıplarımla ödedim. Nihayetinde o raddeye nasıl geldiğimse hiç sorgulanmadı ve hatta umursanmadı bile. Oysa ben oraya gökten bırakılmadım, belli başlı durumlar ve olaylar neticesinde ben oraya çağırılarak getirildim hatta çaresizce götürüldüm. Fakat artık yalnızca mühim olanın sağlık ile iç huzur olduğu fikrinde ve kimseden bir şey beklememenin en evla olacağı kanaatinde pişiyor ve demleniyorum.
Yalnız yaşamaya başladığımdan beri zamanımın ekseriyetle yüzde seksenini hatta belki doksanını geçirdiğim ve faal biçimde kullanımımda olup annemle babamın yuvasının ilk koltuk takımı olmakla lila rengi en soluk o kanepeden kalkıp hayali kurulan şeyler için somut adımlar atmak bir yana dursun anılan eşyayı artık çekyat formunda kullanıp belli belirsiz uykularımı da utanmadan üzerinde icra ettiğim görece verimsiz bir yıldı.
Yeni yıl için ticarete bir yerlerinden bulanmaya çalışıp yeniden Stand Up setleri yazmaya başladığım, Necip Fazıl Kısakürek'in Beklenen adlı şiiri gibi bir hale dönüşmesinden ürktüğüm romanımı bitirmeye gayret edip çalmayı beceremediğim her enstrümanı satıp yerine başkasını satın aldığım bir yerden aslında bu kadar da maymun iştahlı olmamayı diliyorum.
Ve biliyorum, yeni yıl bizlere bir şey getirmez. Çünkü o, zamanın durdurulamaz bir akma biçimidir. Aksine bizler bizzatihi o akışın içerisine behemehal müdahil olmakla bir şeyleri değiştirmenin çabasına düşmeliyiz. Nihayetinde dert addedilenlere karşın tüm tasavvur edilenler çaredir, imkandır, ihtimaldir, vardır ve hiç şüphesiz buna değerdir.
Ağızların tadını kaçıran ölümü sıkça anıp ezeli ve ebedi bir gündem haline getirmek maksadıyla TRT'nin dijital platformu olan Tabii'nin ses getiren yeni dizisi Gassal'dan bahsetmemiz isteniyor. Muhakkak dilimiz döndüğünce yorumlamasına bizler de talibiz ancak biraz popüler kültürden uzaklaşıp vermek istedikleri tam dimağa yerleşir hali almak üzereyken hakkında konuşmak daha faydalı gibi geldiğinden talepkar kadirşinas okurlarımızdan müsaade istiyoruz.
Muntazam gezegenimizin kendi etrafında döndüğü yetmezmiş gibi bir de güneşin etrafında döndüğü ve bunu bu kez de başarıyla tamamladığının ilanatı olan bu gecede o masanın altında on iki üzüm yerse her şeyin yoluna gireceğine inananlara, sözde sevinç çığlıklarını gösterimlik dakikalarla kısıtlayıp hayatı kaçıranlara, kendisine lüks kuruyemiş paketi almak gibi ufak çaplı sürprizler yapanlara, tüm olanlara rağmen iyiliğe ve güzel olan her şeye ısrarla itimat edenlere, gayrı hazmedemediğinden oldu bittiye getirenlere, geride bırakanlara, önüne bakamayanlara, eser miktarda bir fotoğrafı ve bir şarkıyı yeterli bulanlara, biraz zamana ihtiyaç duyanlara, sevip sevilmekle gülüşmek isteyenlere, uzun uğraşlar sonucu o yemeğin altını yakmadan yapanlara, bilmem kaç saattir uyumamış olup bunu her daim ortamlarda satanlara, yalnızlıktan köpek gibi korksa da samimiyetsiz kalabalıklardan çekinenlere, altı doldurulmadıkça hiç olmakla eşdeğer sayılabilecek ölüme göre yaşayanlara ve dahasına armağan ederken gecenin parçasını; söyleyecek son bir sözüm var.
Kazanıyla aş kaynatmak gibi bir gaflette bulunmakla ağzına sakız olacağınız ele veda ettiğiniz ve umutlarınızı haklı çıkartan bir yıl olsun. Hoşça kalın...
Yorumlar
Yorum Gönder