Şizofren ile #Süpertaj 13

Merkeze herabalar. Olay biraz sıkıntılı. Toplumsal bir sarsıntıya bağlı olarak oluşan ruh durumunun tıpta ismi psikoz. Ruhbilim terimi kategorisinde karşımıza çıkan Fransız kökenli bu kelime her türlü akıl ve ruh hastalığına genel ad olarak da verilebiliyor.


Bugün ise ruhu psikoz başlangıcının ardından hızla şizofreniye seyir eyleyen birini konuk edeceğim. #Süpertaj yapacağım bu kişinin kimliğini gizli tutmanın en doğru olacağını düşünüyorum. O halde hadi buyrun başlayalım.

Uyarı: Akıl ve ruh hastalıkları mühim konulardır. Mevzu bahis hakkında pek bilgisi olmayan bi yazarın sohbetine aldırış edip kendinize teşhis koymak gibi ahmakane davranışlara meyletmeyiniz.


1- Şizofreni 'gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması' olarak tanımlanıyor. Pekala sen bu tanıma katılıyor musun? Yani bu şizofrenlik durumunun sendeki sirayeti bu şekilde mi?

Ben onu kendi gerçeğim olarak adlandırıyorum. Kendi özel labirentim. Önceden sürekli acaba insanlar da benim gördüğüm şeyleri görüp hissettiğim şeyleri hissedebiliyorlar mı diye düşünüyordum. Hatta öyle ki çevremde hacıya, hocaya, doktora götürülen tek kişi olduğumu kavrayınca bu düşüncem de gitti. Çevremde gerçekliğe aykırı tek şey benim dünyamdı.


2- Bahsi geçen rahatsızlığın yaşanmışlıklar üzerindeki etkisini nasıl ifade edebilirsin? Hani mutlu veya sinirli olmana göre değişkenlik gösteren bi seviyesi var mı bu meretin yoksa hep aynı mı?

Kesinlikle mutlu olduğum anlarda sanki sonu çok yakınmış gibi uzaktan sırıtır. Üzgün olduğum zamanlarda ise sıklıkla 'işte sen busun, bu kadarsın' sözlerini duyuyorum.


3- Bi keresinde sohbet ederken içerinde senden gayrı birinin olduğunu söylemiştin. Bize onu anlatır mısın? Nasıl biri, nasıl ve ne zaman var oldu?

Kendisini resmileştirmek istemediğimden bi isim koymadım. Yedinci sınıfta yaşadığım ağır bi olaydan sonra ailem olmadan kimseyi tanımadığım bi yerde hiçbir arkadaşım veya büyüğüm olmadan yaşamak zorunda kaldım. O an hissetmiştim varlığını ancak ne var ki çok iyi gidiyoduk. Ta ki maskesini lise yıllarımda düşürene kadar. Artık hep yalnız kalmamı ve sonumun gelmesini isteyen biri o. Arkadaşlarım ve çevrem hakkında birçok yargıyı beynime sokmak için uğraş veriyor.


4- Olmayan kimseler veya nesneler görüyor musun? Şayet görüyorsan nelere benzetebilirsin?

Bazen çok nadir olarak etrafımda orada bulunmayan hayvanlar gördüğüm oluyor. Ki bence bunlar beynimin yorgunluk belirtileri. Yani hastalığımla alakası olduğunu düşünmüyorum.


5- Aldığın kararların ve yaptığın seçimlerin tamamen sana ait olduğunu düşünmediğin oldu mu?

Çalışacağım dersten tut da Marvel mı DC mi diye seçim yapmaya çalışırken bile sürekli karşımda benden daha bilgili birine rastlıyorum. Üstelik seçiminin zıttında konuşuyor ve bunu çevreme yansıtmamam gerekiyor. Yani sadece bu seçimlerin olduğunu düşünmüyorum. Her şeyin bensiz ve onunla olduğunu biliyorum.


6- İçerinde bulunan kişinin günlük hayatta sana yardımı oluyor mu?

Sanırım kendisi İkizler burcu :) Bazen öyle noktalarda yardımı dokunuyor ki hiç çalışmadığım bi dersin sınavında sanki dün gece boyunca çalışmışım gibi yapıyorum soruları. Tabi hemen gözünüz parlamasın. Çünkü çok çaıştığım sınavların bazılarını da neredeyse ağlayarak tamamlıyorum. Sabrımı taşıracak kadar da çok sinirlendiriyor beni.


7- Hayali bir şeye sevgi, aşk, nefret, hırs vb. duygular beslediğin oldu mu? Olduysa neden ve nasıl?

Ben bahsettiğimiz kişinin hayat sahibi biri olduğunu düşünmüyorum. Bence bi enerji gibi bi şey. Ama hala ondan bahsediyosan evet kendisinden nefret ediyorum.

8- Bi kaç soruyu Sülocan sormak istedi. Bu da onlardan biri ve bence en tuhafı. Cevabını da merak ediyorum hani. Uçan kediler gördün mü?

Uçan kedi değil de geçen ay odamın önünden geçen bi köpek gördüm. Bunun için yemin edebilirim. A bu arada 11. katta oturuyorum.


9- Hayatın boyunca en çok korktuğun anı anlatır mısın?

Sanırım geçen yıldı. Çok aşırı yalnızdım ve tedaviyi de bırakmıştım. Ailemden uzakta yaşadığım için onları da tedirgin etmek istemedim. İntihar etmek üzere olduğum bi andı. Çok korktum da diyemem aslında şaşırmıştım neden ve nasıl bu duruma geldim diye. Onun dışında somut olarak kabuslarımda parçalanırken çok korktuğum ve kötü uyandığım da olmuştu.


10- En son ne için ağladın?

En son sevinçten ağladım. Geçen haftalardan biriydi. Hayalim olan meslek için çok uğraştığım zaman dilimlerinden biriydi. Uyumak üzereyken bi an durup 'bunca yaşanan kötü olaya ve sıkıntılara rağmen ben bunlarla savaşıp geleceğimi şekillendirmeye çalışıyorum.' dedim. O an ağlamıştım.


11- Bu ruhsal problem peyda olduğundan beri her daim dinlediğin bir şarkı var mı? Var ise ne ve neden o?

Aşırı derecede Pink Floyd hayranıyım. 'Hey You' şarkısını çok dinledim.  Sagopa'dan 'Geçmişi Gölgeye Teslim Ettim' parçasını fazlasıyla dinledim. Çünkü bu parçalar diğer şarkılar gibi oldu da bitti hadi mutlu ol kafasında yazılmamış.  Bi şeyler yaşanıyor, ortada bi hikaye var ve sen tüm bu olanların ortasındasın gibi anlatılıyor.


12- Zaman zaman bu zımbırtı sayesinde biz normal insanlardan sıyrılıyor ve değişik şeyler yaşıyorsun. Dünyalı dostlarına söylemek istediğin bi şey var mı?

Çok klişe karşılanacak ama insanlara önyargılı davranmayın. İnsanları dış görünüş veya hareketleriyle yargılamayın. Öyle ki bence ülkemizde yaşanan sıkıntılı olayların dinamiti de burda patlıyor. Çünkü bizde hoşgörü ve empati yok.


13- Gayrı sona geldik. Bu keyifli sohbet için ben çok teşekkür ederim. Senin, hakkında veya hakkımda söylemek istediklerin varsa buyur lütfen. Söz sende.

Ben seni kesinlikle tebrik ve takdir ediyorum. Bu yazıyı yazarken çok zorlandım. Belki de sorularına çarpıtıp cevap vermişimdir. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çaıştım. Bu önemli göz ağrında beni konuk ettiğin için minnettarım.


Dipnot: Sorularımı cevaplayanın mahlası Lawliet. Kendisinin kimliğini belli etmedik ama yorumlarda onunla buluşabilirsiniz. Belki bi kaç güzel insana ihtiyacı vardır he? Lawliet’i yalnız bırakmayalım. Yorumlardayız. Lawliet için.


Yorumlar

  1. Blogun en efsane süpertaji olmuş diyebilirim efsanesin sen :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder