Agnostisizm - Kavram Karmaşası 1

Günaydınlar efenim. Yoo, sabah değil. Yalnızca bi yerden sonra uyanan insanların felsefi akımını incelemeye çalışacağım bugün. Ondan zaar yani.

A bu arada spora başlıyorum ahahshhah. Elbette gerçek. Neyse. Bir de şu baş ağrısı olayı hala devam edip günden güne şiddetini arttırıyor. Ciddi bir hastalığa meyletmesinden çok korkuyorum gerçekten. Randevu aldım zaten. Bakalım ne olacak? Geçmiş olsun dilekleriniz (!) için de çok teşekkürler.

Geçen haftanın yazısına görüntü eklemeyi unutmuşum. Sağolsun hiçbiriniz de söylemiyorsunuz. Bence sizin için iyi oldu he. Valla nihayetinde kurtulmuş oldunuz. Her Pazar ordan burdan dadanıp mesaj yağdıran bir yazar bozuntusu yok artık. Bundan o da mutlu. Emin olabilirsiniz. Geçenlerde biri 'blog yazıyor olmak seni yazar yapmaz' dedi. Ya bir an önce ünlü bir yazar olmamı istiyor ya da kendimi bi yazar olarak görmediğimden haberdar değil. Sağlık olsun.


Boş Meşgale semalarında kanatlarını yeni yeni çırpan minik kuşum, caanıım formatım "Kavram Karmaşası" iftiharla sunar. Bugünün konusu ilk kez 1869 yılında İngiliz biyolog Thomas Henry Huxley tarafından ortaya atılan felsefe ekolü Agnostisizm.

Özde bilgisi olmayan anlamına gelen bu sözcük 'bilinmezcilik' olarak da tanımlanmaktadır. Tanrı'nın varlığını, yokluğunu ve evrenin neyden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren bu görüşün eski Yunan sofistlerinden Protogoras’a kadar uzandığı iddia edilir.

Tanrı'nın varlığı hakkında hiçbir kanıt olmadığı gibi Tanrı'nın yokluğu hakkında da hiçbir kanıt yoktur yargısından yola çıkan bu felsefi akım sanılanın aksine bir din değildir. Kaba tabirle Ateizm'in 'ulan ya varsa' şekillisi olarak da adlandırılabilen bu olayın hayatın tümünü kapsayamama gibi bir dezavantajı da mevcut.

Türk Dil Kurumu'nun 'bilinemezcilik' kelimesini münasip gördüğü bu akımın takipçilerine ise agnostik veya bilinemezci denir. Çeşitli kaynaklar Agnostisizm'i tarafsızlık olarak yorumlasa da demografik tüm araştırmalarda Agnostisizm diğer tüm dinsiz felsefeler ile aynı kategoridedir.

Doğu felsefesine de sirayet eden Agnostisizm ikiye ayrılır.
Zayıf Agnostisizm: Hiç kimsenin Tanrı hakkında bir bilgisi yoktur.
Güçlü Agnostisizm: Tanrı hiçbir şekilde bilinemez.

Cevaplanmadık soru kalmasın düsturuyla yola çıkıp şimdilerde Türkiye'nin en çok tıklanan islami sitelerinden biri olan Sorularla İslamiyet ise agnostik olmak ile alakadar şu şekilde bir beyanatta bulunmuş.

"Agnostik olmak, Tanrı’nın yokluğunu kanıtlamak için özel bir çaba içine girmeyen, ancak hayatını da Tanrı’nın varlığı kabulüne göre düzenlemeyen bir kişi olmak demektir."

Görünen o ki bu kozmik kuşkuların aklının içerisinde çözülebileceğini beklemeyen Alan Dershowitz de 'Tanrıların olup olmadığını bilmiyorum ama olmaları gerek.' diyen Diyojen de aynı şeyin savunucusu. Hatta öyle ki Bertrand Russell dahi cezaevine ilk girişini anlattığı sırada agnostisizm savunucularından yana olduğunu işte böyle dile getirmişti.

"Oraya vardığımda çok neşelenmiştim, benim bilgilerimi yazan gardiyan bana dinimi sordu ve ben onu 'Agnostik' olarak yanıtladım. Nasıl hecelendiğini sordu ve bir iç çekerek 'Evet, pek çok din var ama öyle sanıyorum ki hepsi de aynı Tanrı’ya tapıyorlar.' dedi. Bu başımdan geçen olay beni bir hafta boyunca neşeli tuttu."

Bu bilinmezcilik düşüncesini şiar edinmiş ünlü isimler ise hiç azımsanacak gibi değil. Öyle ya SpaceX'in Ceo'su Elon Musk, İtalyan oyuncu Monica Bellucci, How I Met Your Mother'ın Barney Stinson'ı Neil Patrick Harris, Bill Gates, sürrealist ressam Salvador Dali, gökbilimci Carl Sagan, tenisçi Nadal, kırmızı ojeli parmaklarının arasında duran sigarası ile yatağa uzanmış fotoğrafı sayesinde hafızalara kazınan oyuncu Uma Thurman, telefonun mucidi Graham Bell, sevgili meslektaşlarım (!) John Steinbeck, Kafka ve Camus, Charlie Chaplin, Stan Lee, Amerikalı fizikçi Nikola Tesla, Brad Pitt ve evrim teorisyeni Charles Darwin bilinen agnostiklerden yalnızca bazıları.

Dipnot: Kavram Karmaşası konsepti günlük hayatta herkesin duyduğu ve biliyormuşçasına gevelediği kavramları çorbalamadan izah etme çabamın ta kendisidir. Hal böyleyken kasıtsız biçimde oluşabilecek bilgi yanlışlıklarından ötürü şimdiden özür diliyorum. Formatın amacı bahsi geçen kavram hakkında bilinenlerin anlatılmasıdır.

*Çeşitli internet kaynaklarından yararlanılarak hazırlanmıştır.
Mustafa Bakır


Yorumlar