Karşı binada oturan Halis Amca vefat etti dün. Hayat, her doğum günümde olduğu gibi bu doğum günümde de bir şey daha öğretti bana. Neden mi? Çünkü az önce Halis Amca için bahçede Kur'an-ı Kerim okunurken ben yeni yaşımın bana mutluluk getirmesi adına pastamı kesiyordum. Evet doğum ve ölüm yaşamın her anında var. Fakat bu kadar yakınımda olması beni de etkiledi. Ve sırf etkilemekle kalmayıp derin bir mesaj da bıraktı. İnsanlar ne olursa olsun yaşamına devam ediyor. Ve sanırım buna mecburlar. Babası, eşi, dedesi, kardeşi, abisi, dayısı, amcası ölmüş diye hüngür hüngür ağlayan insanların hıçkırıkları ve imamın içli Kur'an okuyuşunun yanı sıra çikolatalı pastasını yemekte olan bir umarsız adamım ben. Veya ben umarsız değilim de düzen böyle sanki. Her neyse. Aynadan kaçan ben ile varlığının anlamını idrak etmeye çalışan benin kavgası son 5 senedir sürüyor. Ben izlemekten bıkmadım. Benler ise didinmekten. Bugün 17 oldum. Daha 17!
Bir İngilizce dersinde görüşmek üzere güzel çocuk, radyoda buluşmak üzere sayın dinleyen, yeni kitabımı alman dileğiyle kıymetli okur.
Sayıca bir elimin parmaklarını geçmese de pahada hayli ağır gelen pek değerli dostlarıma minnetlerimle...
Mustafa Bakır
Yorumlar
Yorum Gönder