Vira Bismillah

Yerle gök arasında sıkışıp kalıyorum bazı bazı. Yerim yurdum da var ama tam anlamıyla huzurlu değilim. Şarkıda geçiyordu. Huzurluysan kaldırımda bile rahat uyursun değilsen en rahat yatakta döner durursun. İşte tam da o misal. Sanki yalan söylemişim de burnum uzamış, doğru söylemişim de dokuz köyden kovulmuş gibiyim. 

Sorunlara olan bakış açısını değiştirmenin gerçek mutluluğu getireceğini biliyorum lakin henüz bunu başarabilmiş değilim. Günde ortalama 50 bin düşünce üretirmiş insanoğlu ve bu verinin istisnası olduğumdan eminim. Çok düşünmekten mi olur tüm bunlar bilemem ama hiç düşünmeseydim olacakları hayal bile edemem, fikirlerime kefilim.


Pandemi döneminin psikolojik yansımalarından olumsuz manada yüksek dozda etkilenen biri olarak sonumu merak etme maceram hız kesmeden devam ediyor. Bildiğimin ukalası ve bilmediğimin cahili olduğum şu dönemlerde başarısızlık kaynaklı evde kale alınmama durumumu fevri çıkışlarım ve sinir krizlerim de besliyor. Yakın geleceğe dair tek düşüncem ise gireceğim sınavlardan başarıyla çıkabilmek. Zira bir kez daha kaybetmek lüksüm olmadığı gibi öylesine bir yere de gitmek istemiyorum. 

Barış Manço haklıydı. Bir kez ters giderse işin muhallebi yerken dahi kırılabilirdi dişin. Okumak, izlemek, araştırmak, sentezlemek, yazmak, üretmek, gezmek, görmek, bilgilenmek, donanmak, paylaşmak, katkıda bulunmak, deva olmak ve dahası hayallere büründüğüm koca bir ömür var önümde.

Nasıl ki balık suyun içinde ve hatta kuş ise semavatın derinliklerinde hayat buluyor ben ise ilim, irfan meclislerinde, sanat ve kültür işlerinde, bilim ve edebiyat ışığında hayat bulacağım. Yıkılan hayat apartmanına ve şimşek gibi geçen ömür tayyaresine çok pişmanlıklar yüklediğim gibi harikulade deneyimler de sığdıracağım.

Çok sevdiğim kuzenimin tavsiyesi üzerine duvarlarımı yıkmak için kendisine vakit ayırdığım bir siyasetçi 'Ben kaderi tartışmam, yaşanmış şey iyidir.' şeklinde bir cümle kurdu. Her şeyin ya bizzat ya da netice itibariyle güzel olduğunu idrakimden beri bu tuzu kuruluğa hayranım. 

Pek değer verdiğim bir öğretmenimin söylediği gibi karşı çıkacağım sistemde lafı geçerli biri olabilmek için öncelikle o sistemin çarklarında yuvarlanmalıyım. Gayrı daha temkinli olmaya çalışıyorum. Kendimi yormamaya, yıpratmamaya en önemlisi de konu her neyse elimden geleni yaptığıma inanıyorsam sonucun ne olduğuyla ilgilenmemeye çalışıyorum. Ve kendimi böyle daha iyi hissediyorum.

Bana göre uzun sayılabilecek bir süredir yayın yapmıyorum. Dolayısıyla hamlaştığımı ve hatta oldukça geriye gittiğimi sezdim. Dilerim bu her zaman hayatı kendime zindan ettiğim içi boş kaygılarımdandır çünkü yazma kabiliyetine önümdeki süreçte çokça ihtiyacım olacak. Paragraflar arası bağlantının sağlanamadığı yerlerde affınıza sığınıyor hepinize yeniden selam ediyorum. Yetersizliğimden ötürü hoş geldim mi bilmiyorum ama hoş buldum.

Haftaya görüşmek üzere. Kalın sağlıcakla.
He bu arada yatmadan şunu da dinleyebilirsiniz. Ne de güzel şarkıdır kendileri. Naçizane tavsiyemdir.

Yorumlar