Gayrı tahrik edenin tahribata uğrayacağı bir yaşayış biçimden hepinize merhabalar. Düşsem de yıkılmadığım, henüz ayaklanamasam da asla çökmediğim vakitlerden birinde naçizane hayat mücadelesine devam etmekteyiz.
Geçen hafta yaşanan elim olayın ardından vücudumun kendine geldiğini söylemek mümkün. Başımı vurmamla zuhur eden yara da etkisini azaltma yönünde ilerliyor. Pek tabi o anlara dair hiçbir şey hatırlamıyor olmak üzücü olduğu kadar sinir bozucu da bir detay. Ancak epilepsi krizine benzer davranışların gerçekleştiği aşikar. Çekirgenin üçüncü zıplayışına tanıklık ettiğimiz bu olay için henüz tanısı konmuş kesin bir rahatsızlık olmasa da inancım gereği kul olarak elimden geleni yapma eğilimindeyim.
Bu arada hafta boyu telefonlarımı susturmayan, yazan, arayan, bizzat görmeye gelen, her ne vaziyette olursa olsun geçmiş olsun dileklerini esirgemeyip ruhen toparlanmama büyük katkılar sağlayan tüm eşe dosta en ama en içten dileklerimle teşekkür ediyorum. Daha geçen hafta sitem ettiğim kadir kıymet mevzu bahsinin hemen üstüne yaşanan bu tatsız görünümlü korkutucu olay şahsıma gösterilen ilgi ve alaka sayesinde çevremdeki bazı güzel kalpli insanları fark etmeme ve zaten var olan güzel kalpli insanlara da daha çok minnet duymama olanak sağladı. E ne demişler? Her şerde bir hayır.
Yakın zamanda Boş Meşgale'ye dair güzel bir şey keşfettim. Şöyle ki, gerçekten ancak üçüncü yıla yaklaşırken fark ettiğim bu detayda Boş Meşgale'nin ve sahibinin isimlerinin baş harfleri birbirlerinin tam tersi. Yani Boş Meşgale nasıl ki BM ise bendeniz Mustafa Bakır da bu durumda MB oluyor. Site, okurlarına veda etmeye hazırlanırken fark ettiğim bu detayı ilerleyen zamanlarda hayata geçireceğim dijital projelerimde logo mahiyetinde kullanma düşüncesi bile beni heyecanlandırmak için yetiyor.
Şimdilerde yaş ilerledikçe azalan tahammül, sabır, cesaret ve diğer tarafta duran Tolstoy'un bisikleti kavramı arasında gidip geliyorum. Geçin hiçten iyi olduğuna kabulüm ancak her şeye her zaman vakit bulabileceğimizden emin değilim. Kelimenin tam anlamıyla pamuk ipliğine bağlı bir hayatta bazen bu kadar heyecanlı ve umutlu olmak ahmaklıkmış gibi geliyor. Hoş, bunu da bu gece başlayacak olan Şubat ayının ilk gününün Pazartesi ve son gününün Pazar olmasındaki düzene inanılmaz sevinen biri söylüyor.
Kavram, yazarın yedi yaşındaki oğlunu kaybetmesiyle oluşuyor. Bu büyük buhrandan kurtulması ve kendisini kapatmaya bir son vermesi adına 67 yıldır bisikletin kornasıyla bile işi olmamış bu adama bir bisiklet hediye ediliyor. Ve o karanlık atmosferin içinden 67 yaşında yeni bir hobi edinerek, bisiklet sürmeyi öğrenerek çıkıyor Tolstoy. Bütün dünya toplumlarına, tasarladığınız veya hayal bile edemediğiniz hiçbir şey için geç olmadığını salık veren bu kavram hala aktifliğini koruyarak insanlara nefes aldıkları taktirde bazı acıların yeni alışkanlıklarla unutulacağı ya da kimi hedeflerin alışılmışın dışında davranışlarla gerçekleştirileceği yönünde direktifler sağlıyor.
Geleceğime doğrudan etki edecek biri maddi diğeri akademik iki mühim gelişmenin bütün detaylarıyla belli olmasına 6 ay varken karşıma çıkan her engelde daha büyük kamçılanarak yola devam ediyor ve şişko da olsam işin ucu hayallere gelince ivedilikle harekete geçiyorum.
Ve gelelim bugünün konusuna, bilgi kirliliğine. Yaşadığımız çağ bir çok şeye olan erişimimizi hızlandırdı. Bir çok yerde en büyük kurtarıcımız olan bu sürat bazen de en büyük sıkıntıları yaşamamıza sebebiyet verdi. Teknolojik gelişmelere pek hakim olamayan hatta pek değil hiç hakim olamayan biri olarak hala kendi kendine park eden arabaları, kod okutunca para veren bankamatikleri, parmak iziyle açılan kapıları ve dahası gelişmeleri takip etmekte zorlanmakla birlikte gördükçe hayretler içerisinde kalıyor ve öte yandan iletişim kanallarının böylesine fütursuzca çoğalmasına anlam veremiyorum.
Her daim yeni bir şeyler öğrenmek ve bunları heybesine doldurarak yaşam yolunda sürünmek, pardon yürümek, üzerine programlanan insan canlısı sorgulamak, karşılaştırmak, merak etmek gibi kendisini diğer yaratılmışlardan ayıran belirgin özelliklere sahiptir. Bahsi geçen bu istidatların geliştirilmesi elbette geçmiş dönemlerde ezberlenerek yahut el yazması notlarla bir sonraki nesle aktarılarak korunan lakin şimdilerde ise devasa kapasiteli bilgisayarlarda veya hafıza kartlarında muhafaza edilen bilgi ile mümkündür. Tahmin edeceğiniz üzere çağlar şahitlik edebildiğimiz günlere yaklaştıkça bu bilgi denen uçsuz bucaksız hazineye ulaşmak da aynı ölçüde kolaylaştı. Bu durum sadece avantaj sağlamakla kalmayıp beraberinde büyük dezavantajlara da gebe oldu.
Güvenilirliği ve doğruluğu günden güne daha büyük tartışmalara sebep olan bilgi, insan yapımı her türlü makinenin ve felsefe ve mantık gibi var olan bütün düşünce sistemlerinin içerisinde vardır. Bilgi sadece okullarda öğrendiklerimiz, televizyonlarda izlediklerimiz ya da kitaplarda okuduklarımız değildir. Bilgi her zaman dijital olmak zorunda da değildir. Bilgi bazen bir sokak çocuğundan öğrenebileceğimiz bir erdem, bazen bir işçinin işini yaparken sergilediği mutlu hareketler ve bazen de okurken şaşkınlığımızı gizleyemeyeceğimiz bir mahkum hikayesinde saklıdır. Her konuda da demagoji yapma be diyenler ve hiçbir bilginin kirli olamayacağına inananlar için devam ediyoruz.
Gelişen teknoloji bilgiyi yayma, kullanma ve muhafaza etme hususunda çeşitli imkanlar yarattı. Kimi zaman algı operasyonu dediğimiz işlem dahilinde kasıtlı stratejilerle oluşturulan bilgi kirliliği, kaotik ortamlara zemin hazırlarken bu çeşitlilik pek tabi beraberinde görümcesinin bekçi kaynına bilim insanlarından daha fazla inanan teyzeleri ve günde hiç yoksa altı yedi kez büyük resmi görüp memleket kurtaran dayıları getirdi.
Pekala ekseriyetle deprem, sel, terör, virüs vb. hala alışılmadık olayların yaşandığı vakitlerde karışan iletişim kanalları sayesinde ortalıkta cirit atan bilgi kirliliği nasıl önlenebilir? Bu tip durumlarda bireye düşen öncelikli olarak beynini kullanması. Evet, bu kadar basit. Bize ulaşan bilgiyi çevremizle paylaşmadan önce o bilginin kim tarafından, ne zaman, hangi amaçla paylaşıldığını öğrenir ve buna göre hareket edersek bu sorunu gözle görülür ölçüde çözmüş oluruz. Öte yandan korkunun yanlış bilgiyi yaymada en büyük tetikleyici olmasını göz ardı etmemekte de fayda var. Nitekim pandemi döneminde sevdiklerini korumak isteyen kimselerin Covid-19 salgınına dair gördüğü her şeyi saf temennilerle dahi olsa nedir, ne değildir diye incelemeden paylaşması buna en büyük örnek.
Eriştiğiniz bir bilgiyi alelacele yaymak yerine onu doğruluk süzgecinden geçirmek başta kendinize ve sonrasında çevrenize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. Küreselleşen ve günden güne yalnızlaşmamızı sağlayan teknolojileriyle geliştiğini iddia eden yeni dünya düzeninde devlet ve millet arasında güven ortamını oluşturmak da en az diğer bireysel önlemler kadar önem taşımakta. Öyle ki toplum, yönetimin kendisini doğru bilgilendirdiğine tamah ettiği takdirde başka bilgilere itibar etmeyecektir.
Yine bilgi kirliliği denen ve ileride çağın büyük sıkıntılarından biri olma potansiyeli taşıyan bu problemi çözmek için halkın kulaktan dolma söylemlere inanma eğilimini göz önünde bulundurarak akla gelebilecek tüm kategorilerde o alanların konuya vakıf isimlerini ulaşılabilir hale getirmek gerekecektir. Şüpheci yaklaşımların yoğunlaştığı bu tip dönemlerde art niyetli yayın yapan kişilerin tespiti ve ihbarı da bu sorunu kökünden halletme noktasındaki en etkili hamlelerden biridir.
Ayrıca biz insanlar kendi düşünce ve inançları doğrultusundaki bilgileri paylaşma güdümüzü törpüleyerek bir şeyi o görüşe katıldığımızdan veya öyle düşündüğümüzden değil de doğruluğundan ötürü paylaşmalıyız. İşte ancak tüm bunları yaparsak o zaman dünya daha temiz ve düzenli bir yer olur.
Kendilerini gayet iyi bilen bir grup arkadaşa tatlı bir iyi geceler mesajı bırakıyor ve müsaadenizi istiyorum.
Muhakkaktır ki dertler karşılaştırılmaz. Ancak yaşamanızı bile istemeyeceğim acılara ve dolayısıyla bilemediğiniz dertlere burnunuzu sokmayın. Keşkeleriniz kadar başarılarım olduğunu ve hikayemin size üç gömlek büyük geleceğini aklınızdan çıkarmayın. Farkıma vardığımın farkına varın. Ben bugüne dek her şeyi savaşarak kazandım. Hiçbir şeyi de savaşmadan kaybetmeyeceğim.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar
Yorum Gönder